Etiketlenenler ‘Beyin Resetleme’
Beyin Resetlemesi ve TMS (TMU)

Transkranial Manyetik Stimülasyon (TMS) sistemi ile beynin bir bilgisayar gibi resetlenebilir mi?

Son yıllarda bilim adamlarının, düzensiz beyin fonksiyonlarını normalleştirecek ve aynen bir bilgisayar gibi resetleyerek, duygu, düşünce, hareket ve hafıza gibi birçok beyin fonksiyonunu normal hale getirecek bir tedavi uygulaması (TMS) geliştirmişlerdir.  TMS ile beyine şok manyetik uyarılar gönderilerek, beyinin hastalanmadan önceki sağlam durumuna dönmesi amaçlanmaktadır.

Beyinde milyarlarca hücre vardır. Ve her hücre bir bilgisayar gibi, birbirleri ile karmaşık bir iletişim ağı ile haberleşmektedir. Hülasa insan beyini milyarlarca bilgisayardan müteşekkil dev bir network gibidir. Bu hücreler arası iletişim ve yorumlar henüz tam olarak çözülemeyen mikromoleküler biyolojik ajanlarla gerçekleşmektedir. Hücreler arasındaki mikromoleküler dengesizlikler depresyon, obsesyon ve panik ataktan tutun da unutkanlık, parkinson ve baş ağrısına kadar birçok nöropsikiyatrik hastalıklara neden olmaktadır. TMS vurumları, elektomıknatısların ürettiği manyetik darbeler neticesinde aynen bir ses ekosu misali hücreleri baştan başa resetleyerek, moleküler dengesizliği ortadan kaldırıp, hastalıkları düzeltmektedir. Korteksin yargılama, karar verme ve planlama işlemlerinde etkili bölgeleri ile limbik sistemin duygular ağırlıklı bölgelerini birbirine bağlayan zincirlerin düzenli çalışması hayatın ahengi için şarttır. Depresyon, panik atak, OKB, unutkanlık ve bipolar bozukluk durumlarında bu zincirlerdeki ahenksizlik söz konusudur.

Tıpkı bir bilgisayar ağının resetlenmesi ya da formatlanması (Yeniden yapılanması) gibi etki gösteren manyetik darbe uyarımları, bu bölgelerdeki akımları yeniden yapılandırabilmektedir. Böylece bir çok psikolojik bozukluğun yanısıra unutkanlık, odaklanma ve konsantrasyon bozuklukları da TMS tedavisi ile normale dönmektedir. Özellikle yoğun stres altında çalışan ve metropol sıkıntıları ile boğuşan insanlarda büyük rahatlama sağlamaktadır.
İnsan beyni, bilgisayarlara çok benzemektedir. Nasıl ki, bilgisayar hardiskleri lüzumlu lüzumsuz bir çok veri ve belge ile doldurulduğunda zamanla bilgisayar yavaşlıyor ve hata veriyorsa, aynı insan beyni de öyledir. Mazide kalmış bir çok acı hatıra, üzüntü, stres ve korkular beyinde saklanmakta ve çoğu zaman bunların farkında olmamaktayız. Meşhur bir söz vardır; ‘’Allah affeder ama sinirler asla’’ bu söz çok doğrudur. Geçmişte yaşanan bir çok hatırayı beyin depolamaktadır. Ve beyin  yerli yersiz bir çok kayıtla dolmakta, eğer tedavi edilmesse beyin yorgunluğu ve durgunluğu gelişmektedir. Bu durumda unutkanlık ve hafıza bozuklukları kaçınılmazdır. Ayrıca konular ve olaylar arası kooperasyon ve bilişsel yorumlama da sağlıklı yapılamayacağı için yaşam için gerekli olan doğru sentez ve analizler de yapılamaz. Bu ise topyekun bir performans düşüklüğü ve başarısızlık getirir. Bu nedenle dünya da önemli firma yöneticileri ve CEO’lar muhtelif aralıklarla mesela birer ay ara ile TMS seansları alarak beyinlerini zinde ve enerjik tutmaktadırlar.

TMS uygulamasının sadece depresyon değil, panik atak, obsesif kompulsif bozukluk, felç, alzheimer gibi hastalıklarda ve daha bir çok nöropsikiyatrik bozukluklarda başarıyla kullanılmaktadır.
TMS, ayrıca beyinde yer işgal eden ve düşünce kıvraklığına engel olan zararlı ya da luzumsuz kayıt dosyalarını da elemine etmektedir. Bilincin önemsiz bularak geriye attığı bu kayıtlar, net hafıza da olmadıkları halde geri planda tutulur ve boş yere yer işgal ederler. Böylece genel bir zihinsel durgunluğa neden olurlar. Ancak şunu söyliyelim ki esas olan yeni hafıza kayıtlarında ki süratlilik ve performansdır. TMS yeni şeyler öğrenmede ve bunların kayıt altında tutulmasında kıvraklık ve süratlilik sağlar, kalıcı olmasını temin eder. Zaten bu sebepten alzheimer ve diğer demansiyel sendromların tedavisinde de kullanılmaktadır.

TMS’nin bir diğer faydası da, geçmişte yaşanmış ve yoğun olarak kayıtlandığı için sürekli bilinci rahatsız eden üzücü ve acı veren hatıraları, sürekli bilince gelmekten uzaklaştırması ve bu istenmeyen olaylar hatırlandığı halde acı vermez hale getirilmesidir. Kişi üzücü olayları hatırlar, bilir ama artık bilinci rahatsız etmez duruma geldiği için acı çekmez olur. Böylece geçmişte yaşanan ve bilinçli ya da bilinç altı anksiyete oluşturan hatıralar, kişiyi rahatsız etmez olur. Bu nedenle TMS, bir çok psikolojik rahatsızlığın tedavisinde her geçen gün daha bir önem kazanmaktadır. Özellikle ilaçlara cevap vermeyen ya da tam düzelmeyen depresyon ve panik atak hastalarına, TMS’yi şiddetle önermekteyiz. Literatürde ilaçlara dirençli birçok hastanın TMS  ile düzeldiğine dair sayısız örnek vardır. Ayrıca hamile olan ya da emzirme döneminde olup ilaç kullanması sakıncalı olan bayan hastaların güvenle kullanabileceği bir tedavi yöntemidir. Amerikan ilaç ve gıda dairesi (FDA) depresyon ve benzeri durumlarda TMS’nin güvenle kullanılmasına onay vermiştir.

Dr Mehmet Yavuz
Nöroloji Uzmanı

 
Depresyon ve TMS

Son yıllarda Bilim adamları, düzensiz beyin fonksiyonlarını normalleştirecek ve aynen bir bilgisayar gibi resetleyerek, duygu, düşünce, hareket, hafıza gibi bir çok beyin fonksiyonunu normal haline getirecek araştırmalar peşindedir. İşte Transkranial Manyetik Stimülasyon tedavisi ile beyine şok manyetik uyarılar göndererek, beyinin hastalanmadan önceki sağlam durumuna yeniden dönmesi amaçlanmaktadır. Nitekim Amerika’da ki son Dünya Nöroloji Kongresinde Transkranial Manyetik Stimülasyon (TMS) tedavisinin nöropsikiyatrik hastalıkların tedavisinde çığır açacağı vurgulanmıştır.

Beyinde yaklaşık 10 milyar hücre aktif olarak birbiri ile sürekli iletişim kombinezonu ile çalışmaktadır. Düşüncelerimizin ya da hareketlerimizn gerçeklesmesi, beyin hücreleri arasında ki bu 10 milyar kere 10 milyar işlemler sonucunda gerçekleşmektedir. Üstelik bu işlemlerin çoğu saniyeden çok daha kısa bir zaman diliminde ceryan etmektedir. Bu konuyu iyi anlamanız için bir örnek vermek gerekirse büyük bir alan düşünün ve orada 10 milyar adet telefon cihazı olsun ve bu on milyar telefonda birbirlerine bağlı olsun. İşte beynimiz aşağı yukarı aynı mekanizma ile çalışmaktadır. Böyle bir iletişim ağının dehşetini tasavvur edebiliyor musunuz. İşin en ilginç tarafı da hücreler arası yorumlar, henüz tam olarak çözülemeyen mikro molekuler biyolojik ajanlarla gerçekleşmektedir. İşte bu mikro molekuler ajanlarda ki dengesizlikler depresyondan tutunda, baş ağrısına kadar bir çok nörolojik ve psikiyatrik sorunlara ve hastalıklara neden olmaktadır.
İşte bu bağlamda, Transkranial Manyetik Stimulasyon (TMS) tedavisi, mikro molekuler biyolojik ajanların dengesizliğini ortadan kaldırmakta adeta beyini bilgisayar misali resetlemektedir.

Newyork Ulusal Mental Sağlık Enstitüsü (The National İnstitute of Mental Health) yapmış olduğu 3 farklı çalışma da Transkranial Manyetik Stimülasyonun (TMS), depresyon üzerine oldukça etkili olduğu ve ağır depresyonlarda nerdeyse EKT’ye yakın bir düzelme gösterdiğini bildirmişlerdir. Üstelik Elektro Konvulzif Tedavi (EKT) invazif bir yöntem olduğu halde TMS’ nun hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Çalışma ekibinden Dr. Saran Lisanby, gelecek yıllarda TMS‘ nin, dep­resyonda en etkili ve yan etkisiz tedavi olarak benimseneceğini belirtmektedir.

Sadece depresyon değil, panik atak tedavisinde de TMS, başarı ile uygulanmaktadır. Manyetik stimülasyonla, depresyon ve panik atak merkezleri resetlenerek temelden tedavi cihetine gidilir. Hedef önce panik atakları seyrekleştirmek daha sonra da tamamen yok etmektir. Panik atak, beyinin kötü bir şakası olup, beyinden vucuda sahte hastalık alarmı gönderilmesi ile şekillenir. Kişilere defalarca ölüm korkusu yaşatan panik atakların çok ciddiye alınarak bir an önce bertaraf edilmeleri gerekir. Biz kliniğimizde bazen sadece TMS bazen de ilaçlarla kombine olarak TMS tedavisi yapmaktayız. Uzun vadeli süreçte, TMS uyguladığımız bir çok panik atak hastasında; ilaçlara duyulan ihtiyacın git gide azaldığı ve hatta tamamen ilaçsız döneme geçildiğini mutlulukla müşahede etmekteyiz.

Transkranial Manyetik uyarımda MRI’da kullanılanlara benzer sofistike elekromıknatıslar kullanılmaktadır. Kafa üzerinde bu elektromıknatısların ürettiği, manyetik darbeler sinir hücrelerinde ve sinir yollarında aynı eko gibi etkilenmelere neden olarak düzeltici etkiler sağlamaktadır. Güney Karolina Tıp Fakültesinden psikiyatrist Dr. Mark George , “Beyinin hem kimyasal hem elektriksel faaliyetleri olan bir organ olduğu unutulmamalıdır ve gerektiğinde TMS ile resetlenmelidir” demektedir. Oldukça problemli yan etkilerine rağmen elektroşok tedavisi, uzun süreli şiddetli depresyonda halen en etkili yöntem olarak uygulanmaktadır. Halbuki TMS, EKT benzeri düzeltici etkiler sağlamaktadır. Hemde TMS‘nin hiçbir invaziv ve agresif yönü olmayıp, bilinen bir yan etkisi yoktur.

Bilinmektedir ki beyinin farklı bölgelerindeki sinir hücreleri birlikte, bir uyum içerisinde hareket etmektedir. Özel olan korteksin yargılama, yapma ve hayatlarımızı planlama işlemlerinde etkili bölgeleri ile limbik sistemin duygular ağırlıklı bölgelerini bağlayan zincirlerdir. Depresyona yönelik bir teori de, depresif duygu durumunun bu zincirlerdeki bir dengesizlikten kaynaklandığını veya bu dengesizliğe bağlı olduğunu belirtmektedir. Tıpkı bir bilgisayarın formatlanması (sıfırlanması) gibi periyodik manyetik uyarımlar sonucu bu bölgelerdeki akımlar yeniden yapılandırılabilmektedir. Hatta Time Dergisi manyetik ‘darbe‘lerle depresyon tedavisinden alınan sonuçların hem doktorlar hem de hastalar açısından umut verici olduğunu bildirmektedir.

Columbia Üniversitesi’ndeki New York Eyaleti Psikiyatri Enstitüsü’de ve bir çok ülkede ki TMS tedavi merkezlerinde; binlerce hastanın TMS ile düzeldiği, bilimsel yayınlarla defalarca deklare edilmiştir.

Sonuç itibariyle Transkranial Manyetik Stimulasyon, depresyon tedavisinde önemli bir tedavi unsuru olarak yerini almıştır. İlaçlara cevap vermeyen ya da tam düzelmeyen veya ilaç kullanmak istemeyen hastalar için umut ışığı olmuştur. Literatürde ilaçlara dirençli bir çok hastanın manyetik stimülasyonla düzeldiğine dair sayısız örnek vardır. Özellikle hamile olan ya da emzirme döneminde olup, ilaç kullanması sakıncalı olan bayan hastaların çok rağbet ettiği bir tedavi yöntemi durumuna gelmiştir.

 
Depresyon ve TMS (TMU)
depresyon

Son yıllarda Bilim adamları, düzensiz beyin fonksiyonlarını normalleştirecek ve aynen bir bilgisayar gibi resetleyerek, duygu, düşünce, hareket, hafıza gibi bir çok beyin fonksiyonunu normal haline getirecek araştırmalar peşindedir. İşte Transkranial Manyetik Stimülasyon tedavisi ile beyine şok manyetik uyarılar göndererek, beyinin hastalanmadan önceki sağlam durumuna yeniden dönmesi amaçlanmaktadır. Nitekim Amerika’da ki son Dünya Nöroloji Kongresinde Transkranial Manyetik Stimülasyon (TMS) tedavisinin nöropsikiyatrik hastalıkların tedavisinde çığır açacağı vurgulanmıştır.

Beyinde yaklaşık 10 milyar hücre aktif olarak birbiri ile sürekli iletişim kombinezonu ile çalışmaktadır. Düşüncelerimizin ya da hareketlerimizn gerçeklesmesi, beyin hücreleri arasında ki bu 10 milyar kere 10 milyar işlemler sonucunda gerçekleşmektedir. Üstelik bu işlemlerin çoğu saniyeden çok daha kısa bir zaman diliminde ceryan etmektedir. Bu konuyu iyi anlamanız için bir örnek vermek gerekirse büyük bir alan düşünün ve orada 10 milyar adet telefon cihazı olsun ve bu on milyar telefonda birbirlerine bağlı olsun. İşte beynimiz aşağı yukarı aynı mekanizma ile çalışmaktadır. Böyle bir iletişim ağının dehşetini tasavvur edebiliyor musunuz. İşin en ilginç tarafı da hücreler arası yorumlar, henüz tam olarak çözülemeyen mikro molekuler biyolojik ajanlarla gerçekleşmektedir. İşte bu mikro molekuler ajanlarda ki dengesizlikler depresyondan tutunda, baş ağrısına kadar bir çok nörolojik ve psikiyatrik sorunlara ve hastalıklara neden olmaktadır.
İşte bu bağlamda, Transkranial Manyetik Stimulasyon (TMS) tedavisi, mikro molekuler biyolojik ajanların dengesizliğini ortadan kaldırmakta adeta beyini bilgisayar misali resetlemektedir.

Newyork Ulusal Mental Sağlık Enstitüsü (The National İnstitute of Mental Health) yapmış olduğu 3 farklı çalışma da Transkranial Manyetik Stimülasyonun (TMS), depresyon üzerine oldukça etkili olduğu ve ağır depresyonlarda nerdeyse EKT’ye yakın bir düzelme gösterdiğini bildirmişlerdir. Üstelik Elektro Konvulzif Tedavi (EKT) invazif bir yöntem olduğu halde TMS’ nun hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Çalışma ekibinden Dr. Saran Lisanby, gelecek yıllarda TMS‘ nin, dep­resyonda en etkili ve yan etkisiz tedavi olarak benimseneceğini belirtmektedir.

Sadece depresyon değil, panik atak tedavisinde de TMS, başarı ile uygulanmaktadır. Manyetik stimülasyonla, depresyon ve panik atak merkezleri resetlenerek temelden tedavi cihetine gidilir. Hedef önce panik atakları seyrekleştirmek daha sonra da tamamen yok etmektir. Panik atak, beyinin kötü bir şakası olup, beyinden vucuda sahte hastalık alarmı gönderilmesi ile şekillenir. Kişilere defalarca ölüm korkusu yaşatan panik atakların çok ciddiye alınarak bir an önce bertaraf edilmeleri gerekir. Biz kliniğimizde bazen sadece TMS bazen de ilaçlarla kombine olarak TMS tedavisi yapmaktayız. Uzun vadeli süreçte, TMS uyguladığımız bir çok panik atak hastasında; ilaçlara duyulan ihtiyacın git gide azaldığı ve hatta tamamen ilaçsız döneme geçildiğini mutlulukla müşahede etmekteyiz.

Transkranial Manyetik uyarımda MRI’da kullanılanlara benzer sofistike elekromıknatıslar kullanılmaktadır. Kafa üzerinde bu elektromıknatısların ürettiği, manyetik darbeler sinir hücrelerinde ve sinir yollarında aynı eko gibi etkilenmelere neden olarak düzeltici etkiler sağlamaktadır. Güney Karolina Tıp Fakültesinden psikiyatrist Dr. Mark George , “Beyinin hem kimyasal hem elektriksel faaliyetleri olan bir organ olduğu unutulmamalıdır ve gerektiğinde TMS ile resetlenmelidir” demektedir. Oldukça problemli yan etkilerine rağmen elektroşok tedavisi, uzun süreli şiddetli depresyonda halen en etkili yöntem olarak uygulanmaktadır. Halbuki TMS, EKT benzeri düzeltici etkiler sağlamaktadır. Hemde TMS‘nin hiçbir invaziv ve agresif yönü olmayıp, bilinen bir yan etkisi yoktur.

Bilinmektedir ki beyinin farklı bölgelerindeki sinir hücreleri birlikte, bir uyum içerisinde hareket etmektedir. Özel olan korteksin yargılama, yapma ve hayatlarımızı planlama işlemlerinde etkili bölgeleri ile limbik sistemin duygular ağırlıklı bölgelerini bağlayan zincirlerdir. Depresyona yönelik bir teori de, depresif duygu durumunun bu zincirlerdeki bir dengesizlikten kaynaklandığını veya bu dengesizliğe bağlı olduğunu belirtmektedir. Tıpkı bir bilgisayarın formatlanması (sıfırlanması) gibi periyodik manyetik uyarımlar sonucu bu bölgelerdeki akımlar yeniden yapılandırılabilmektedir. Hatta Time Dergisi manyetik ‘darbe‘lerle depresyon tedavisinden alınan sonuçların hem doktorlar hem de hastalar açısından umut verici olduğunu bildirmektedir.

Columbia Üniversitesi’ndeki New York Eyaleti Psikiyatri Enstitüsü’de ve bir çok ülkede ki TMS tedavi merkezlerinde; binlerce hastanın TMS ile düzeldiği, bilimsel yayınlarla defalarca deklare edilmiştir.

Sonuç itibariyle Transkranial Manyetik Stimulasyon, depresyon tedavisinde önemli bir tedavi unsuru olarak yerini almıştır. İlaçlara cevap vermeyen ya da tam düzelmeyen veya ilaç kullanmak istemeyen hastalar için umut ışığı olmuştur. Literatürde ilaçlara dirençli bir çok hastanın manyetik stimülasyonla düzeldiğine dair sayısız örnek vardır. Özellikle hamile olan ya da emzirme döneminde olup, ilaç kullanması sakıncalı olan bayan hastaların çok rağbet ettiği bir tedavi yöntemi durumuna gelmiştir.