Etiketlenenler ‘Parkinson’
Parkinson ve TMS (TMU)

Ellerde ve extremitelerde titreme, rijidite, hareketlerde yavaşlama (bradkinezi), postural instabilite, denge ve koordinasyon kaybıyla karekterize bir hastalık olan Parkinson, yıldan yıla ilerleyen ve gittikçe ilaçlara karşı direnç kazanan kronik ilerleyici bir tablodur. İlaçlara karşı zamanla direnç gelişmesi ve zamanla tamamen hareketsiz dönemlerin ortaya çıkması, ayrıca ilaçlara karşı diskinezi ve halüsinasyonlar gibi yan etkilerin ortaya çıkması doktorları çeşitli alternatif tedavi yöntemlerine yöneltmiştir.

Son zamanlarda büyük popularite kazanan Derin Beyin Stimülasyonu ( halk arasında pil takılması ile bilinen tedavi) parkinsonda işlevini kaybeden bazal ganglionları uyarmaya yöneliktir. Ancak bu tedavi 40-50 bin dolarlara çıkan maliyeti ve deneyimli ekip gerektirmesi ile pratikte çok kullanılan bir yöntem olamamıştır. Üstelik bu tedavi sadece tremorlar üzerine etkili olmaktadır. Ayrıca henüz tam manasıyla uzun yıllar sonraki etkinliğini de bilmemekteyiz. Hastalar, cilt altına yerleştirilmiş cep telefonu büyüklüğündeki bir cihazla yaşamaya mahkum olmaktadır.

Halbuki TMS ‘nin hem bilinen bir yan etkisi yoktur hem de maliyeti tolere edilebilecek bir düzeydedir. 2006 da Khedr ve Dias ekibinin yaptıkları bilimsel araştırmalarda TMS’nin konuşma da akıcılık sağladığı, daha hızlı yürümeyi sağladığı, el becerilerinde düzelmeler olduğu tesbit edilmiştir. İlk çalışmalarda uygulanan tek seans TMS tedavisinin 30-60 dk süren motor düzelmeler gösterdiği ifade edilmekte idi. Sonraki yayınlarda tekrarlayıcı TMS tedavilerinin ise uzun solukla düzelmeler gösterdiği belirlenmiştir.

Arka arkaya uygulanan TMS seansları ile parkinson hastalığında genel bir düzelme olduğu, daha sonra idame seansları ile etkinin kalıcı olduğu ifade edilmektedir. Derejko ve arkadaşlarının yaptıkları başka bir bilimsel araştırmada da TMS nin parkinsonun motor belirtileri üzerine kalıcı düzelmeler sağladığı bildirilmiştir.
Neticede son 3-5 sene içerisindeki gelişmeler ile TMS nin deneysel safhadan çıkarak bizzat tedavi protokolu içerisindeki yerini aldığını görmekteyiz. Nitekim yurt dışındaki Parkinson kongrelerinde en az 2-3 ‘’parkinsonda TMS tedavisi’’ konulu oturumlara şahit olmaktayız.
REEM Nöropsikiyatri Kliniği bu alanda kendi tedavi deneyimlerini , bilimsel araştımalardaki tekniklerle özdeşleştirerek son 3-4 yıldır bu tedaviyi başarıyla yürütmekte hatta ülkemiz sağlık turizmine katkı sağlayacak düzeyde ülkemiz dışından gelen hastalara da tedavi uygulamaktadır.

Dr. Mehmet Yavuz
REEM Nöropsikiyatri Kliniği
Nöroloji Uzmanı

 
Alzheimer ve TMS

Alzheimer hastalığı, düşünce süreçlerini darmadağın edip, onlar zihinsel karmaşa ve engellenmişlik denizinde yelkensiz bırakan, düşkünleştirici ve ilerleyici unutkanlık ile karekterize bir beyin bozukluğudur. Tüm dünyada demansa yakalanmış 20 milyon kişi vardır ve sayısız akraba ve dost büyük anne-babalarını, anne-babalarını veya eşlerini bu hastalığın pençesinde kıvranırken izlemek zorunda kalır.

Bugün artık hastalığın ileri biçim lerinde gündelik yaşam etkinlikleriyle bağlantılı işlevleri daha iyiye götüren ve bakım ve gözetim gereksinimini azaltan yeni tedaviler mevcuttur. Oysa hala daha Alzheimer hastalığı yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak geliştiğini düşünerek tedaviyi ihmal edenler vardır. Ayrıca, yaşlı insanların yanı sıra, ender olsa da genç ve orta yaşlı insanların da hastalığa tutulabileceği gerçeği de görmezden geliniyor.

Alzheimer hastası olan kişi, sağlıklı, toplumun özerk bir bireyi olmaktan çıkıp, hastalığın ileri evrelerinde hem fiziksel hem de ruhsal açıdan tamamen başkalarına bağımlı biri haline gelmektedir.

Alzheimer hastalığının tedavisi de oldukça güç ve meşakkatli olup, sadece ABD’de ki maliyeti yıllık 100 milyar dolar civarındadır. Bu kadar yüksek maliyete rağmen, kullanılan ilaçlarla ancak hastalığın seyrini yavaşlatabilmekteyiz.

Ancak tedavide yeni yeni gelişmeler yaşanmaktadır. Özellikle manyetik stimülasyon tedavisi Alzheimer ve diğer demansiyel sendromların tedavisinde yeni bir ufuk açmıştır.

Manyetik stimülasyonla beyinin belirli bölgelerine dışardan gönderilen elektromanyetik sinyallerin, gerek korteksteki hareket sistemi ile ilgili hücreleri gerekse limbik merkezlerdeki düşünce ve davranışlarla alakalı kognifif hücreler üzerine uyarıcı şok etkisi yaparak, hücre dejenerasyonunu düzeltiği, böylece hastalığın belirtilerinde ve bizatihi hastalığın kendisinde önemli düzelmeler sağladığı düşünülmektedir.

Yapılan son bilimsel çalışmalar Alzheimer hastalığında özellikle beyinin şakak loblarında metabolizma düşüklüğü olduğunu göstermektedir. Bir çok araştırmacı Alzheimer hastalığına sebep olarak bu durumu göstermektedir. Manyetik stimülasyonun, tedavi yapıldığı bölge de beyin dokusunun metabolizmasını yükselttiği; yapılan SPECT ve PET çalışmaları ile isbatlanmıştır. İşte beyinin bu bölgelerine uygulanacak olan manyetik stimülasyon seanslarının bu bölgelerde ki metabolizma düşüklüğünü ortadan kaldırarak hastalığı temelden ortadan kaldırabileceği ileri sürülmektedir.

REEM , dünyada ki bir çok modern tıp merkezi ile beraber Alzheimer tedavisi için manyetik stimülasyon tedavisini nerdeyse 3 yıldan beri başarı ile uygulamaktadır. Bu konu ile ilgili bilimsel makale olacak çalışmalarımız da devam etmektedir.

Biz klinik olarak Alzheimer ya da demans hastalığı tanısı almış ya da henüz kesin tanı konmayıp başlangıç dönemdeki hastaları önce PET (pozitron emisyon tomografi) tetkikine göndererek beyinde yeterli çalışmayan, metabolizması düşük bölgeleri tesbit etmekteyiz. Daha sonra beyin de PET filmi ile düşük metabolizmalı çalışmayan bölgelere ardışık manyetik uyarı seansları uygulamaktayız. Böylece hedefimiz mevcut hipometabolizmayı düzeltmek ve hastalardaki unutkanlık tablosu ile kognitif bozuklukları elden geldiğince normale getirmek ya da hastalığın ağırlaşmasını önlemektir.

REEM, Alzheimer gibi, beyin damar hastalıkları, Parkinson ve migren gibi nörolojik hastalıklarda manyetik stimülasyon tedavisini ülkemizde kullanan ilk ve tek merkezdir. Bu konuda merkez olarak engin bir tecrübe birikimimiz oluşmuştur. Yurtdışında ileri ve modern sağlık merkezlerinde ve hastanelerde TMS üniteleri binlerce hastanın tedavisi için hizmet vermektedir. Biz diyoruz ki, Alzheimer hastası yakınınızın git gite unutkanlık girdaplarında kaybolmasına seyirci kalmayın. Hiçbir yan etkisi olmayan bu tedaviyi uygulamaktan hiçbir şey kaybetmezsiniz. Aksine hastanız ve siz çok şey kazanabilirsiniz.

Unutmayınız ki, sağlığın bedeli yoktur..

 
Alzheimer ve TMS (TMU)

Alzheimer hastalığı, düşünce süreçlerini darmadağın edip, onlar zihinsel karmaşa ve engellenmişlik denizinde yelkensiz bırakan, düşkünleştirici ve ilerleyici unutkanlık ile karekterize bir beyin bozukluğudur. Tüm dünyada demansa yakalanmış 20 milyon kişi vardır ve sayısız akraba ve dost büyük anne-babalarını, anne-babalarını veya eşlerini bu hastalığın pençesinde kıvranırken izlemek zorunda kalır.

Bugün artık hastalığın ileri biçim lerinde gündelik yaşam etkinlikleriyle bağlantılı işlevleri daha iyiye götüren ve bakım ve gözetim gereksinimini azaltan yeni tedaviler mevcuttur. Oysa hala daha Alzheimer hastalığı yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak geliştiğini düşünerek tedaviyi ihmal edenler vardır. Ayrıca, yaşlı insanların yanı sıra, ender olsa da genç ve orta yaşlı insanların da hastalığa tutulabileceği gerçeği de görmezden geliniyor.

Alzheimer hastası olan kişi, sağlıklı, toplumun özerk bir bireyi olmaktan çıkıp, hastalığın ileri evrelerinde hem fiziksel hem de ruhsal açıdan tamamen başkalarına bağımlı biri haline gelmektedir.

Alzheimer hastalığının tedavisi de oldukça güç ve meşakkatli olup, sadece ABD’de ki maliyeti yıllık 100 milyar dolar civarındadır. Bu kadar yüksek maliyete rağmen, kullanılan ilaçlarla ancak hastalığın seyrini yavaşlatabilmekteyiz.

Ancak tedavide yeni yeni gelişmeler yaşanmaktadır. Özellikle manyetik stimülasyon tedavisi Alzheimer ve diğer demansiyel sendromların tedavisinde yeni bir ufuk açmıştır.

Manyetik stimülasyonla beyinin belirli bölgelerine dışardan gönderilen elektromanyetik sinyallerin, gerek korteksteki hareket sistemi ile ilgili hücreleri gerekse limbik merkezlerdeki düşünce ve davranışlarla alakalı kognifif hücreler üzerine uyarıcı şok etkisi yaparak, hücre dejenerasyonunu düzeltiği, böylece hastalığın belirtilerinde ve bizatihi hastalığın kendisinde önemli düzelmeler sağladığı düşünülmektedir.

Yapılan son bilimsel çalışmalar Alzheimer hastalığında  özellikle beyinin şakak loblarında metabolizma düşüklüğü olduğunu göstermektedir. Bir çok araştırmacı Alzheimer hastalığına sebep olarak bu durumu göstermektedir. Manyetik stimülasyonun, tedavi yapıldığı bölge de beyin dokusunun metabolizmasını yükselttiği; yapılan SPECT ve PET çalışmaları ile isbatlanmıştır. İşte beyinin bu bölgelerine uygulanacak olan manyetik stimülasyon seanslarının bu bölgelerde ki metabolizma düşüklüğünü ortadan kaldırarak hastalığı temelden ortadan kaldırabileceği ileri sürülmektedir.

REEM , dünyada ki bir çok modern tıp merkezi ile beraber Alzheimer tedavisi için manyetik stimülasyon tedavisini nerdeyse 3 yıldan beri başarı ile uygulamaktadır. Bu konu ile ilgili bilimsel makale olacak çalışmalarımız da devam etmektedir.

Biz klinik olarak Alzheimer ya da demans hastalığı tanısı almış ya da henüz kesin tanı konmayıp başlangıç dönemdeki hastaları önce PET (pozitron emisyon tomografi) tetkikine göndererek beyinde yeterli çalışmayan, metabolizması düşük bölgeleri tesbit etmekteyiz. Daha sonra beyin de PET filmi ile düşük metabolizmalı çalışmayan bölgelere ardışık manyetik uyarı seansları uygulamaktayız. Böylece hedefimiz mevcut hipometabolizmayı düzeltmek ve hastalardaki unutkanlık tablosu ile kognitif bozuklukları elden geldiğince normale getirmek ya da hastalığın ağırlaşmasını önlemektir.

REEM, Alzheimer gibi, beyin damar hastalıkları, Parkinson ve migren gibi nörolojik hastalıklarda manyetik stimülasyon tedavisini ülkemizde  kullanan ilk ve tek merkezdir.  Bu konuda merkez olarak engin bir tecrübe birikimimiz oluşmuştur. Yurtdışında ileri ve modern sağlık merkezlerinde ve hastanelerde TMS üniteleri binlerce hastanın tedavisi için hizmet vermektedir.  Biz diyoruz ki, Alzheimer hastası yakınınızın git gite unutkanlık girdaplarında kaybolmasına seyirci kalmayın. Hiçbir yan etkisi olmayan bu tedaviyi uygulamaktan hiçbir şey kaybetmezsiniz. Aksine hastanız ve siz çok şey kazanabilirsiniz.

Unutmayınız ki, sağlığın bedeli yoktur..